27 Şubat 2014 Perşembe

Evde iki Ninja var.




Bir ara kudurma zamanı  Ediz Ninja olmaya karar verdi..
Abisine bir iki hareket çekse de onun gücü baskın geldi..Sonuç Ediz yenildi.(Ağlayarak)
Abisine ne kadar "sen numaradan yenil " desek de Emir kendine yediremedi yenilmeyi..Pöhü pöhüü..

26 Şubat 2014 Çarşamba

RUŞEYMLİ, ÇİKOLATA DOLGULU KURABİYE




Malzemeler:
1 çay bardağı zeytin yağı
2 kaşık tereyağı
1 yumurta
1 çay bardağı pudra şekeri
1 çay bardağı ruşeym
yarım paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

İç dolgusu için: Sürülebilir çikolata.

Yapılışı:
Tüm malzemeler yoğrulur.Ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılarak avuç içinde açılır. 1 çay kaşığı dolusu çikolata konur ve poğaça gibi kapatılır.
170 derecede kızarıncaya kadar pişirilir.
Afiyet olsun.

25 Şubat 2014 Salı

Ediz"in bıyıkları çıktı.









O artık büyüdü..
"Ben bebek değilimmmmm!!!!!!" der Ediz. Bıyıklarının çıkması da büyüdüğüne kanıt.

Zamana birileri çıkıp dur desin...Böyle çok şekerler..

Ediz' den özlü sözler:
Su : İç
Ekmek: Epek
Emir: Emii
Çarşı: Karşı
Babaanne: Babadee
Kelebek: Kepete
Ölü: Ölük
Kitap: Tikap
Gıdıkla: Dıgıtla
Yetimhane: İtimane
Gelir misin : Geleeer misin







Örgü peynirli ve pastırmalı hamur kızartması







Hamur için gerekli malzemeler:
1 adet yumurta
1 su bardağı süt
aldığı kadar un
tuz
kabartma tozu

İç malzemesi:
pastırma ve örgü peyniri 
Arzuya göre sade peynir , sucuk ya da istenilen bir malzeme konulabilir.

24 Şubat 2014 Pazartesi

Bolu, Gölcük. Pazar Toplantımız












Fazla söze gerek yok..Fotoğraflar her şeyi anlatmaya yetiyor sanki..Sizce de öyle mi?
Nasıl gidilir ?
Bolu merkezden 11 km daha içeride ve dağı tırmanarak ulaşacağınız bir göldür Gölcük.

21 Şubat 2014 Cuma

Oğlumun Özlemle Beklenen Kardeşi,

Beklenen kardeş evimize gelmişti artık..Hastaneye 04 .09.20011 tarihinde bıraktı oğlum annesini..
Kardeşinin geleceğini biliyordu..
O gece dedesiyle uyumuş. Babaannesi öncesinde masallar anlatmış..
Uyur uyumaz kayınvalidem ve eşim yanıma gelmişti.
Sabaha karşı şu minik sıpa doğdu. 
05.01.2011 tarihinde saat 04.10 da.
Tabi ziyaretime ilk gelenlerden biri de kardeşini merak içinde bekleyen oğlumdu.
Önce koştu bana sarıldı..Sonra kardeşini görmek istedi..Baktı ve yüzünü çevirdi hemen.
"Çok çirkin , yaşlılara benziyor!"
Bir daha baktıramadık hastanede..İstemedi."çok yaşlı bu , buruş buruş !" 
Tabi bu resimde kardeşi 30 günlük olmuştu..Buruşukluğu geçmişti..Artık kardeşinin yüzüne bakabiliyordu yakışıklı oğluşum.

19 Şubat 2014 Çarşamba

Evlendik Evin Yolunu Bulamadık.

Yine yok tarif.Ama yakında yükleyeceğim söz. Yazacağım konuları bulmakta güçlük çekiyorum. Tarif yayınlamak daha kolay.
Bugün Nikah günümü anlatayım o zaman..Hayli maceralı geçmişti çünkü..
Nikahımız Bolu "da kıyıldı.Evimiz İstanbul"da , orada oturacağız.
Gelinliğim çok güzel..Uzuunn kuyruklu inci işlemeli, harika.
Sabah kuaför, stüdyo çekimleri oradan nikah salonuna gidiş. Nikahımız öğlen üstü kıyıldı ..Tam saatini hatırlamıyorum (çok ayıp)ama 14.30"du sanıyorum.

Nikah sonrası Göl etrafında araba gezisi , fotoğraf çekimi..Sohbet , yemek ..

Saat 17 .00 olduğunda kiraladığımız taksi bırakacak bizi İstanbul"daki evimize..Gelin arabamız ise Ankara" ya dönecek.
Gelinliğimi çıkardım..Gelin başı hala duruyor..Tam bir kuş yuvası.Nikahta takılan bilezikler künyeler yüzükler üstünde kalsın dedi aile büyükleri..En sağlam yer kolun , kolunda kalsın.

Sonra vedalaşmalar, kucaklaşmalar vs..
Bir de kayın validemin arkadaşı gelecek bizimle , onu da İstanbul"da Levent "e bırakacaktık. Öyle hatırlıyorum.

Bindik taksiye gidiyoruz...Eşimle arkada yolculuk ediyoruz. Yine sohbetler kırılıp gidiyor..
İstanbul"a yaklaştık..saat 21 .00 oldu sanırım..Dura kalka gittik çünkü..

Kayın validemin arkadaşı akrabalarının evini tam olarak hatırlayamıyor..
Burası mıydı, şurası mıydı ? Bayağı bir zaman geçti..
Fakat o  ara sokaklarda evi ararken araba bozuldu ..Gitmiyor.. Şoför indi ;açtı motor kapağını , başladı uğraşmaya...
Uğraştı , uğraştı..
Sonra döndü bize :
_"Abi bu iş beni aşar, sanayii yi arayacağım..Ordan tamirci gelsin.Siz abla ile akrabalarına gidin. Araba çalıştıktan sonra telefonlaşalım. Evinize bırakırım sizi"

"Haydaaaaaaa....!!!!!!  Ama benim kafa kuş yuvası..
Makyaj da o şekill!!!!!!...
Kollar şıngır şıngır..Saat olmuş 22.00 ...Bu saatte ne misafirliği. Gelin oldum, kendi evime gidemeden misafirliğe gidiyorum .
Yok artıkkkk!!"

Kayın validemin arkadaşı aradı akrabalarını  söyledi böyle böyle..Akrabalarının evine yakın bir yerde bozulmuş taksi..Bizi aldılar..
Eve girdik ki herkesin yüzünde garip bir gülümseme..Ben kendimi daha bir garip hissediyorum ..
Çay demlemişler. Kurabiye , börek ...
Gecenin bir vakti olmuş..Gelin damat evlerine gidememiş , misafirliğe gelmiş.Gözler üzerimizde..Bıyık altından gülüşmeler..Süzüm süzüm süzmeler..

Çaylar geldi . Karıştırmak istedim. Malum bilezikler, takılar şıkırdıyor. Çok rahatsızımmmmmmm...Zaman sanki geçmiyorrr!!!!!!
 40 dakika sonra taksici eşimi aradı.
"Abi gelin hadii, araba çalıştı."
Nasıl sevindim anlatamam..Oradakilerle de vedalaştık..Sarıldık vs..
Kayın validemin arkadaşını orada bıraktık.
Taksiye bindik gidiyoruz..
Veeeeee nihayet evimiz ufukta göründü..Şükür ..
Taksi durdu evin önünde. Saat gece yarısı 24:00.
İndik  , eşim parayı verdi, birkaç valiz aldık bagajdan.. Taksici ile  kucaklaştı eşim..Sonuçta güzel işlere imza attı..Gelin -damadı evine teslim ediyor.Tüm zorluklara rağmen...Merasim var!.. 
Hadi artık taksici bin arabana git artık !!!!!!...
Bindi taksiye ..Biz de eşimle el sallıyoruz ..Adam kontağı çeviriyor fakat araba çalışmıyor..çeviriyor çalışmıyor.
O kadar kucaklaştık oysa..Hani gidiyordunnnnnn !!!

Geri indi tabi.."Abi taksiyi bir ittiriversen ya"
"Hay hay .."
Eşim 1 sokak boyunca taksiyi ittirdi..Ve motor çalıştı..Yine el salladık .Bay Bay ....
Taksici de kornaya basa basa gitti..(Yok artıkkkk!!!)
Bütün mahalle sokağa dökülmeden biz apartmandan içeri kaçtık..Bir de komşulara  yakalanmayalım demi ama..

Vee SON..



17 Şubat 2014 Pazartesi

Yeni Evli.

Yazıdan da anlaşıldığı üzere makinedeki resimler yine aktarılmadı.
Dün akşam yoğun misafir bastırdı. Ve Böyle oldu.
Blog anılarda kalan birkaç yazıyla devam edecek mecburen.

12.10.2003 evlilik tarihimiz. Evlendikten 2 gün sonra eşim işe gitti..Şimdi ki gibi izin vs. verilmiyordu belki de o zamanlar..Bilemiyorum.Belki de biz çok cahildik.. 26 yaşındaydık.Pek cahil sayılabilecek bir yaş değil ama.

Neyse eşim işe gidiyor. Ben evde yemek , temizlik , ütü vs..Yeni evli birinin evinde de öyle pis yer yoktur..Tüm eşyalar yeni koltuklar, halılar , vitrinler , örtüler...Tertemiz hatta.
Yani boş boş oturuyorum anlayacağınız... Sıkıntıdan da çatlamak üzereyim..Sanki zaman hiçç geçmiyor..Bu nasıl iştir böyle.Evlilik bu muymuş??
Bu arada Gaziosmanpaşa da oturuyorduk.

Eşimle oturduk konuştuk..Ben çalışmaya alışkınım..Evde oturamayacağım sanırım daha fazla.
Gittik bir alışveriş merkezine başvurduk.İstanbul"da , bir zamanlar kundaklama sonucu büyük yangının çıktığı ve bazı müşteriler ile patronun yangında hayatlarını kaybettiği mağaza (Nurlarda yatsınlar ) .Kabul edildim.Hemen başladım.

Her gün işe gidiyorum.Yeni arkadaşlar edindim.Çalışmak çok güzel.Mutluyum.
İş dönüşü eve dolmuşla gidiyorum fakat dolmuştan indikten sonra belli bir yürüyüş mesafesi var eve varmak için.Yok pek tekin değil üstelik. İş çıkış saatim 21.00. Ve dolmuştan inip o yola girmem 21.30..Kış mevsimi. Hava karlı ve karanlık..O yüzden eşim dolmuştan inince karşılıyor beni.Birlikte eve gidiyoruz. O yol da yaklaşık 10 dakika sürüyor.
Bir akşam dolmuştan indim eşim yok..Gelmemiş ki o bu yoldan hiç hoşlanmıyor .Kolay kolay gelmemezlik yapmaz..N'oldu ki?

Neyse geç kaldı sanıyorum diye düşünerek eve yürüyorum.Nasılsa yolda karşılaşırız.
Yürüdüm , yürüdüm neredeyse eve vardım yolda karşılaşmadım sevgili eşimle.
Ev göründü , ışıklarımız yanıyor..Saatte bir problem olmuş sanırım..Gelememiş.
Eve geldim merdivenleri çıktım .Kapıyı çaldım açan yok..Allah Allah ..

Neyse anahtarımı çıkardım .Kapıyı açmak istiyorum ama kapının diğer tarafında anahtar var, anahtarımı sokamıyorum .. Kapıyı ısrarla yumrukluyorum, zile basıyorum yok açmıyor..Kapıyı dinliyorum içeriden bangır bangır televizyon sesi geliyor .Doğal gazın saati fır fır dönüyor..Doğal gaz sobası yanıyor.Birde muhabbet kuşumuzun ciyak ciyak bağırması..Sanırım ben zile bastıkça hayvan bağırıyor.

Beni korku çoktan sardı ..Şiddetleniyor korkum.
Kapıyı deli gibi yumruklamaya devam ediyorum..Zile basıyorum olmuyor..Oturup ağlayacağım az kaldı.Acaba doğal gazdan mı zehirlendiiiii???

Bir koşu alt komşuya indim koşarak.
Bir adam çıktı kapıya.Başladım anlatmaya.
_"Eşim kapıyı açmıyor, içerde eşim, ama kapıyı açmıyor ,kuş bağırıyor , tv açık, doğal gaz saati dönüyor.Eşim evde ama kapıyı açmıyor.Acaba zehirlendi mi??.napcam bennn.."

Adam hayretle yüzüme bakıyor.
_"Ablamlar evde yok .Düğüne gittiler.Ben memleketten dün geldim.Ama size yardım edeyim."

Hakkaten yahu .Yeni taşındım buraya .Komşular hoş geldine geldi ama bu adamı hayatımda ilk kez görüyorum..Kafasını karıştırdım 2 dakkada..
Çıktık üst kata.İkimiz de kapıyı yumruklamaya ,anahtarı zorlamaya,  deli gibi zili çalmaya  başladık..Ben hafiften zırlamaya başladım.."Doğal gazdan zehirlenmiş olabilir miiiiiiiiiiiiiiii????????ühühühühüh"

_"Abla panik yapma dur bakarız . Kuş fena bağırıyor.Öyle bir şey yoktur."
Koştu eve indi birkaç dakikanın içinde tekrar geldi.Elinde kargaburnu .İçerideki anahtarın ucunu dışarıdan kargaburnuyla tuttu..Kapılar eski tip kapılardanmış o zaman fark ettim.Kocaman anahtar görünüyordu zaten kapının dışından..2 kez sağa doğru çevirdi ve kapıyı kargaburnuyla açtı.Hayret bir şey .Hırsız gelse evi kolayca soyacak yani.Şaşırdım.Bu neeeeeeeeee???????

Neyse  şaşkınlık yaşadıktan sonra adam ve ben aynı anda kapıdan geçmeye çalışarak ve ısrarla birbirimizi ittirerek içeri daldık..koridorda da aynı şekilde ..yarış halindeyiz kocamı ambulansa yetiştircez, hastaneye atcaz.
Salonun kapısını açtığımız gibi içeri daldık..Adam ve ben hayretler içindeydik yalnız.
Tv son ses açık, kuş hala ciyaklamaya devam ediyor, doğalgaz sobası içeriyi hamam gibi yapmış, benim eşim ise ağzı  açık ,salyaları bir yandan akarak nasılllllllllll horluyor anlatamam..Kendi sesinden bırakın zilin sesini televizyonun sesini bile duymuyor.
Biz şoookkk ..

Adam : _"Abla bak abi iyiymiş, bir şeyi yokmuş uyuyor." diyor .Bu arada bakışları eşime dalmış gitmiş durumda..
Ben de en az adam kadar şaşkın:
 _"Evet bir şeyi  yokmuş"
_"Abla ben gideyim , size geçmiş olsun. "
Adama teşekkür ederek yolladım..Koşarak salona geri geldim..
_"Emree, Emree."
_"Haahhh , aaa geldin mi , uyumuş kalmışım ya..aç mısın??"
Kocam dünyadan bi haber .
Canım benim ya..Çok korkmuştum o gün..Hiç unutamayacağımm..
Allah korusun insanın aklına bin bir türlü şey geliyor.Bunu da böyle atlattık şükür..





Bir yat gezisi macerası.

Bundan yaklaşık 14 yıl önce...
Eşimle o zamanlar sevgiliyiz..1 yıldır çıkıyoruz .Okul kapandı .Yine zorunlu staj var..
Sevgilim "hafta sonu yat gezisine gidelim mi?'
Ben "Olurrr..Gideriz.." . Fakat ben çok korkuyorum.Onu çok tanımadığımı düşünüyorum ve çekiniyorum aynı zamanda.
Hakkımda korkak diye düşünmesini de istemediğimden kabul ediyorum .
Neyse hafta sonu yatlar saat 10 .00 da kalkıyordu sanıyorum Ayvalık limandan.
ben küçük bir çanta hazırladım kendime havlu vs.
Gideceğimiz yat sevgilimin komşularının yatı..Çok büyük değil..Yaklaşık 20 kişiyiz.
Sabah serinliği var..Tabi benim korkudan rengim bembeyaz..
Yat açıldı..Adalara doğru gidiyor.
Yarım saatlik bir yolculuktan sonra yat bir adanın kenarında demir attı.
"Denize girebilirsiniz, yarım saat sonra kalkıyoruz."
Sevgilim hadi dedi denize girelim..o yanında zıpkın getirmişti..Atladık denize..bizim gibi başka yatlar da gelmiş park halinde, yolcuları yüzüyor vs.
Sevgilim bana denizin altını tanıtıyor.Gözlükler gözümüzde.Şu şakayık, şu lapin, bu çipura...
Neyse bir büyük balık gördü dibe daldı ..Yaklaşık 7-8 metredeyiz.Ben yukarıdan görüyorum.
Vurdu balığı çıkardı vs..Başımızı kaldırdık ki yat gidiyor , attaaaa..

Sevgilim bağırıyor , ıslık çalıyor nafile.Yat bastı gaza gidiyor.Allahtan başka yatların kaptanları bizi gördü kornaya basıyor...düdükler çalıyor..Bizim yat durdu. Geri geldi..Yaklaştı merdivenle bizi aldı.
Amma daha dakika 1 gol 1.
sonraki ada duraklarında kaptan "hadi gidin yüzün , gözümüz üstünüzde, bir yere kaybolmayın.." Hahaha hahahah hahahah  gülüyorlar.

Nereye kaybolacağız..açık deniz.kıyıdan 10 metre açıktayız en azından..kıyıya çıkmıyoruz ki..adada robinson olmak da istemiyoruz ...

Hareket saatinden çok çok önce tekneye çıktık her durakta.
Zaten kaptan ve yolcular:
 "Aaa gençler geldiniz mi ? Siz geldiyseniz hareket edebiliriz ." 
?????? Ehehehehehhehehe  heheheheh

Biz şaşkın şaşkın bakıyoruz tabi....

Akşam saat 17 .00 ye kadar sürdü bu adalarda mola, deniz , yüzme..

Her molada aynı kahkahalar, aynı cümleler.
Çok güzel anı kaldı bize..şimdi 11 yıllık evliyiz..
2 de küçük sıpamız var. Bu günümüze şükür.


no no no!

Yemek yine yok..Yine hafta sonu çok çok yoğun geçti..Bu nedenle makinedeki resimler hala makinede.
Neyse işte böyle ..Bir sevgililer günü daha geçti gitti..
Biz cumartesi günü Emir"i de yanımıza alıp(Anneanne ve Ediz evde kaldılar..Ediz uyudu.) Sinemaya gittik . Eyvah Eyvah 3.
Ben çok eğlendim..Emir de beğendi..Eşim eh işte.

Neyse gelelim bugüne.
Az evvel annemi aradım..Annem bende kalacak 10 gün kadar.Çok mutluyum..Bakıcımız da kendi çocuklarıyla haşır neşir.

Sabah kalktığımda Ediz anneannesinin yanında yatıyordu..Kendi yatağını terk etmiş.
Ama annemin anlattığı hikaye bambaşka.
Gecenin bir yarısı yerde bir hareketlilik hissetmiş..Uyanmış bakmış ki Ediz.Bebek yorganı ve yastığını almış yere sermiş anneannesinin yanında uyumaya hazırlanıyor..
Gel oğlum demiş annem yanına almış ..Koyun koyuna uyuyorlardı zaten sabah ben evden çıkarken.
Yalnız bu hikaye bu kadar da değilmiş..Annem sabah kalktığında Ediz"in üstünü başını değiştirip banyoya bıraktığını fark etmiş..
Gece çiş yapmış..Uyku tulumunu çıkarmış, iç çamaşırlarını çıkarmış , pijamaları da çıkarmış..Temizlerini çekmecelerden bulup giymiş..ve yastık yorganını alıp anneannenin odasına taşınmış.
Annem sabah bunu bana anlattı içi acımış ..Kıyamıyor..Benim akıllı oğluşum işte..Hiç bana seslenmemiş.Belki de kızarım diye korkmuş.Aslında tuvalete gitmek istediğinde yanıma gelir "çişim geldi" derdi..yatağa kaçırınca başka oluyor galiba..Maşallah sana Minik kınalı kuzum..



14 Şubat 2014 Cuma

YİNE MAMA YOK.

Hala resim yükleyemedim. Mama tarifim yok. Aslında var da makinede.
Ne yapsam. Acaba Emir ve Ediz"in maceralarından mı bahsetsem yine. Hem hatıra kalmış olsun buradan.
Evet evet .
Dün akşam eşim işten geç geldi. Bu yüzden biz de harici bellek midir nedir ondan film izledik tv den.
Neyse film izlerken Emir ödevlerini yaptığı için ödevler hayli uzadı.
Sanki 3 saat sürdü..Neyse film bitti "hadi yatma vaktii...uyku yolcusu kalmasııııııııınnnnn"

Hemen itiraz küçük oğlandan. "Ben yatmayacağım ama..uykum yoooohkk..istemiyorum.."
Kaşlar çatık tabi bana bakıyor..
"Hadi çufff  çuuff uyku treni kalkıyorrrrr."

Yok kaşlar hala çatık...

Aldım Ediz " i kucağıma ..Tepiniyor tabi.."Hadi çişeee."

itiraz devam ediyor."Ben babamı bekleyecektimmmm"
"Baban geç gelecek.'
'Ama olsuuunnn"
Neyse yatırdım yataklara ..Ama dün akşam şarkı , ninni yoktu..Çok yorgun hissediyordum kendimi..Bir yandan da üşüyordum nedense..


Yattık..Ediz bir ara itiraz etti ..yattıktan 5 dakika sonra falandı..ben de sarılmışım yatağının ayak ucundaki yorgana..sızmışım da hafiften..onun çığlığıyla zıpladım..
"Ediz sus abin uyudu!!"
"Ama niyyeee"
"Hadi uyu, benim çok uykum var, konuşamayacağım."
"Ama ışığı açççç"
"Ediz sızlanmadan konuş!"
"Ama niyyeeee!"
Hala sızlanıyor..

Ayak ucunda yattığım için birkaç mıncıklama hareketi ile onu kızdırdım..Başladığı avazı çıktığı kadar bağırmaya , ağlamaya. Eyvah!!

"Ediz sus .Abin uyanacak."
Yok daha çok bağırıp , çığırıyor"
Ediz:- "Babamı istiyorum , babam gelsinnnnnnnn"
_"Baban işte geç gelecek."
_"Ama babamı seviyorummmmmmmmm."

Sonrasında uyudu..
Ben de ayakucunda yatıyorum hala ..Bir kapı tıkırtısı..Eşim geldi..Kalktım karşıladım.Elini yüzünü yıkadı .Salona geçtik oturduk..İşlerini anlattı biraz.Sonra ben Ediz " in yaptıklarını anlattım..
İçeriden bir tıkırtı geldi..Eyvah Ediz uyanmış..Babasının geldiğini de anlamış..

Ayak sesleri sürüyerek ve yavaş yavaş gelir gibiydi..Hakikaten de öyle..Salonun kapısında yavaşça belirdi..Ama başından aşağı geçirdiği bebek yorganından önünü göremiyordu..bir de elinde yastığı..yerdeki oyuncaklara çarpa , çarpa geldi..Biz de ses etmedik..Kucağımıza çıktı..Ama yüzü hala görünmüyordu..Babasıyla öptük, öptük ,öptük.Yüzünü açtık..Nasıl mutlu, nasıl mutlu..kikir kikir..sonra babası götürdü yatağına koydu..Saat 23 :00 olmuştu..Hemen uyumuş zaten..Sıpa Ediz..

12 Şubat 2014 Çarşamba

Yeni yemek fotoğraflarını yüklemeye üşenince..

Aslında yeni yemek, kurabiye ve kek tariflerim ve fotoğraflarım var fakat makinede.
Bunları yüklemeyemememin nedeni ise pc yi çocukların açık gördüğü anda ben oynayacağım kavgasına girişmesi..Bu nedenle sadece hafta sonu pc açıyorum..Arka düğmesinden kapatıyorum hafta içi..pc çalışmıyor diyorum.Sadece hafta sonu açacaklar diyorum.vs.

Neyse yine Ediz maceralarından anlatayım bari.Boş geçmeyelim.

Ediz ve Emir akşam saat 21.00 de yataklarına yollanır bizim evde..Bazen bu saati aştığımız olur ama genellikle bu saatte odalarına giderler...
Geçen akşam yataklarına yolladım.
Ediz "Anne tikap (kitap) verir misin?"
verdim bir kitap 
"Abin sana okusun."

Geçtim salona..10 dakika geçmeden içeriden Emir bağırıyor .
"Anneeeeeeee Ediz kitabı yiyor."

Koştum gittim ki ne göreyim.Ediz kitabı dişleriyle sayfa sayfa koparmış  yerlere tükürmüş..Birde kıkır kıkır gülüyor ..Gülmekten altına kaçırdı ..

Popoya bir  kaç tokat yedi tabi.."Kitaplar yırtılmak için değildir, okumak içindir..Bir daha görmeyeyim"

Tabi zırlıyor bizim Ediz..O abisini güldürdüğünü düşünüyordu popoya tokat yemek aklında yoktu tabi..

Ve dün akşam yattılar yine Ediz "Anne tikap verir misinnnnn?"

Verdim tabii..okudular , resimlere baktılar..Ama yırtmadı. Aferin sana oğluşum.

Edizzzzzzzzz...

Şimdi size Ediz'in şu ara en favori kelimesini anlatıyorum..

akşamları eve gittiğimde haşır neşir oluruz..sonuçta tüm gün ayrı kalıyoruz..

kucaklaşırken onu gıdıklarım..bayılır bayılır..nasıl kikirder , kıkırdar.

Devamı da gelsin ister "Dıgıtla anne dıgıtlaaaaaa!'

hahahahah..çok hoşsun yavru kuşum..

10 Şubat 2014 Pazartesi

Ankara'ya gittik geldik.

Hafta sonu cumartesi sabahı erkenden yola çıktık.sanırım 06:30 da çocukları kaldırdım yataklarından.
-"Hadi Ankara 'ya gidiyoruz.Ankara yolcusu kalmasınnnnnnnnn"
Zaten biliyorlardı akşamdan heyecan vardı bizimkilerde .
  Emir küçüklüğünden beri sabah kaldır hemen fırlar yataktan..Bir seslenmek yeterlidir.
Ediz de öyle..
-Edizzzzzzz.Hadi Apocuğa gidiyoruz..
_Tamam , der ve hızlıca yataktan kalkar..Sıcacık uyku tulumunun fermuarını açarım..kendisi de sıcacık..hemen üstler başlar giyinilir ki bayram sabahı gibi her bir kıyafet yıkandı ütülendi baş uçlarına koymuştu..

Babamız birkaç dakika daha önceden indi ki araba ısınsın ,çocuklar evde bile üşüyoruz diye zıp zıp zıplıyor..çanta ve son birkaç detay ..hazırız ..Garaja gittik..Otobüs çok geçmeden geldi.
28-29 numarayı ayırtmıştım daha önce ve o numaraları da almıştım..
Oturduk yerlerimize..Çocuklar hemen tv açtı..Çocuk filmi açıyorlar . 'Çirkin ördek yavrusu.'

Neyse yola çıktık çıkmasına ama otobüs Karadeniz Ereğli 'den geliyor..Yan koltukta bir çocuk Etii cin almış..Ama yememiş servis kısmında duruyor..Ediz bu görür de canı istemez mi?
-Anne Etii cin istiyorum.
-Tamam oğlum alırız.
Neyse ilk durak Bolu.Yarım saat gittikten hemen sonra..
Bolu dan binen yolculardan 2 bayan geldi başımızda dikildi..Bizim koltuk 28-29 diye..

_AAaaaaa...hemen bilete baktım ki benim bileti garajda 11-12 diye kesmişler..Oysa 28-29 ayırtmıştım..Özellikle arkalardan istemiştim yeri.

Neyse toplaştık hemen çocuklarla ki çok çabuk yayılmıştık.
11-12 ye geçtik..Çocukları koltuklara koydum .Ediz in elinde ne göreyim..Etii cin..aaaaaa  o da nerde çıktı..11-12 de bırakılmış sanırım dedim .
Ama Emir "Hayır anne o çocuğun Etti cinini aldı ..Geçerken.''
Otobüs mola verince yan koltuktaki çocuk aşağı inmiş annesiyle..Bizim oğlan da geçerken almış..Hiç çaktırmadan..
Aldım elinden ..Koştum arkalara koydum yerine..
Tabi ediz çok sinirlendi..Paketi açmaya çalışıyordu zaten..Yiyecekti.Hayali bile tatlıydı yani.
'Siz burda oturun hemen geliyorum " diyerek atladım arabadan aldım ikisine de etti cinn..Ediz hemencecik yedi..Emir ise az yedi,koydu kenara..Ediz ona da el attı tabi
" Aaaa yiyemiyor musun? Ben yerimmm''
Onu da yemesine göz yumamazdım elbette..Bir bahane ile aldım elinden..Hissettirmeden..Çok çok şekerli..Zaten otobüs ikram yaptı çok geçmeden .Onlar da şekerli..Tatlı tatlı gittik Ankara"ya..
Gittik , gördük , gezdik , geldik...Her şey çok güzeldi..Apocuğumuz da iyi olacak inşallah..Sonra yeniden buluşacağız Ayvalık "da ..Hayallerimiz böyle..Umarım gerçek olur..Bekle bizi Ayvalıkkkkkk

7 Şubat 2014 Cuma

3 yaşındaki Ediz "den inciler

_Anne bugün karşıya (çarşı)gidelim mi ?
-Hayır oğlum gidemeyiz ..Hastasın, burnun akıyor  iyileşince gideriz .
_Ama burnumu silerimmmmmmm..

-----------------------------------------------

_Anne Apocu " lar (dedesi) ne zaman gelecekkkkkkk?
_Haftaya oğlum.
_Hııııııııııı tamam.
2 dakika sonra

_Anne Apocu"lar ne zaman gelecekkkkkkk?
_7 gün sonra ooğlumm.
_Hıııııı tamam.

2 dakika geçmeden
 _Anne Apocu"lar ne zaman gelcekkkk?
_7 gece uyuyup uyancaz o zaman...
_Hıı tamam.
----------------------------------------------

Akşam çocukların yatma vakti geldiğinde çişler yaptırılır.pijamalar giyilir, dişler de fırçalanır yatağa yatılır..Anneleri oğluşlarına şarkılar söyler .Oğluşları da annelerine eşlik eder söylerken tabi ki.
What's for breakfast ?milk ,milk milk,
 What's for breakfast?egg , egg , egg
What's for breakfast? cake , cake , cake
milk ,cake ,egg ....yummyy

bunun gibi bir kaç İngilizce şarkı..

sonra Türkçe olanlar ,
Köpek uçmak istemiş
Bir gün kargaya gitmiş
karga ona anlatmış
bizimki de inanmış
tırmanmış koşa koşa
balkonun kenarına
açmış bacaklarını
dikmiş kulaklarını
havlamış birkaç kere  hav, hav , hav
atmış kendini yere
köpek ölmüş vah , vah , vah
karga da gülmüş hah , hah, hahhhh...

ve  yine bunun gibi birkaç Türkçe şarkı daha..
yatakta öperim..muççukk muççukk...iyi gecelerr...kapılarını çekerim salona giderim..
fakat bir kapı sesi ,tıkır tıkır birisi geliyor .Bu kesin Ediz..çünkü emir artık akıllandı..bu kadar zahmete karşılık yine gelen kişi Ediz "dir..
Ediz daha salonun kapısından girer girmez (daha biz sormadan)
_Babamı öpçeeemmm...(gözleri ışıktan kısılmış halde)..

Şap şup babasını öper ..gider..aslında yatmamak için bahaneler mi arıyor ondan mı çıkıp geliyor ..bilemedim

hatta geçen gün eşim çok geç geldi işten..saat gece yarısı olmuştu geldiğinde..
çocuklar da 21.00 gibi yatıyor..yatağa yatırdım yine..şarkılar türküler eşliğinde..Ediz ne dese beğenirsiniz.."Babamı öpçeeemmm.." ve kalkmaya çalışıyor tabi ki..

"Baban işte gelmedi"
unutmuş..gayri ihtiyarı babamı öpçeemmmm..her akşam aynı..bari yatmadan babasını öpsün değil mi..yataktan çıkıp gelince kural bozuluyor yanii.

Adil Emir "in diş perisi



Adil Emir dişleri sallanıp da düşmeye başladığından beri bir diş perisinin olduğunu ,sallanan dişini kendisi çekebilirse ve dişi yastığının altına koyarsa diş perisinin ona para bırakacağını söyledik..

neyse .zaten toplamda 6 dişi düştü sıpamın..
20 gün önce ön dişinden biri düştü..bulamadık..yastığının altına koyamadık..

4 gün önce de ön dişlerinden biri düştü..yastığının altına koydu..o gün ben unutmuşum..sabah kalktı..anne diş perisi para bırakmamış..ben de bu akşam yine koy bakalım..işi çoktur gelememiştir dedimneyse o akşam yattı uyudu..ben 5 tl koydum yastığının altına..yalnız dişi almayı unutmuşum..sabah kalktı dişi gördü..
"anne almamış dişimi..bu akşam yine koycam..yine para bıraksın."hay Allah"ımmm..tamam dedim..akşam yine koydu dişi not yazmış 
"diş perisi bana 4 lira 25 kuruş verir misin?"
hesaplamış oyuncak alacak.eksik kalan kısmını hesaplamış.onu istiyor.o akşam istediği parayı koymadım..bozuk param çıkmadı..3 tl koydum..ama bu kez dişi unutmadım aldım..fakat yüksek bir yere koymamışım dişi..buldu..daha önceden kayıp dişi de ediz sağı solu karıştırırken ortaya çıkarmasın mı??2 dişi yeniden aldı yastığının altına koydu..
not da yazmış yine..
"diş perisi bana 10 tl.65 kuruş verir misin?? parayı çok seviyorum.."
yine kağıdın arkasında hesap kitap yapmış..oyuncak için eksik gelen rakam bulunmuş..ama istediği oyuncak değişmiş ki istediği para farklı.neyse bu kez aldım dişleri ve çok zor bir yere sakladım.parayı da bıraktım..çok sevindi yine sabah.
oysa daha önceki dişler için 10 tl..20 tl vermiştim..o paraları "anne diş perisi para bırakmış al senin olsun "diye bana geri verirdi..hatta geri veriyor diye ben bir kere 50 tl .vermiştim.onu da "anne bak dip perisi para koymuş.hemde çok para" diye geri vermişti.
bu kez paralar küçük ama geri vermiyor..kağıt para istemiyoruz..""demir olsun lütfennnnnnnnnnnnn".



6 Şubat 2014 Perşembe

Çikolata Dolgulu Kurabiye


















Malzemeler:
250 gram tereyağı
1 bardak yoğurt
1 yumurta
aldığı kadar un
1 su bardağı pudra şekeri..Eğer şekerli seviyorsanız kurabiyeleri tadına bakarak daha şeker ilavesi yapılabilir.
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

üzeri için : 1 paket bitter çikolata( 80 gr.)
3 kaşık taze krema
2 kaşık tereyağı
 ve bonibon
Hindistan cevizi

yapılışı:
Kurabiye hamuru hazırlanır.
ceviz büyüklüğünde toplar yapılır. bir su şişesini iyice yıkanarak kurabiyelere batırılır içleri havuz yapılır.
havuz kısımlarına hindistan cevizi konulur..180 derecede kızarıncaya kadar pişirilir.

ayrı bir yerde çikolata, krema ve tereyağı benmari usülü eritilir.

pişen kurabiyelerin içine dökülür,soğuyunca içlerine bonibon konularak  servis edilir.
Afiyet olsun.



5 Şubat 2014 Çarşamba

kurabiyeli kek



yapılışı:
Kakaolu kek hazırlanır.sade kek hazırlanır..üst üste dökülür.
ayrı bir yerde 200 gr tereyağı, 1 çay bardağı hindistan cevizi , aldığı kadar un ve damak zevkine göre şeker ile yoğrulur .minik toplar yapılır..kekin içine yerleştirilir..
180 derece fırında kabarıp kızarana kadar pişirilir.
Afiyet olsun

etli pilav , zeytinyağlı barbunya





kuşbaşı etler kızgın yağda önce kavruldu.sonra kaynar su eklendi.yarım saat düdüklü  tencerede pişti.suyuna pilav..misssss

Düğme desenli eteğim.